PARMENİDES Antik Yunanın mantık ve eytişiminin babasıdır . Bir varlık vardır. Parmenides buna , kısaca, BİR, BİR OLAN’da der. Bir birliktir o. Kendi içine kapalıdır. Doğmamıştır, yok olmayacaktır. Değişmez, bölünmez, yoğunlaşmaz, seyrekleşmez. Bunun karşıtı olan her görüş var olmayanı, var diye göstermek zorunda kalır, bu da olamaz. Çünkü var olan meydana gelmiş bir şey olsaydı, varolmayan bir şeyden doğmuş olması gerekirdi, böylece varolmayan gerçekten var olmuş olacaktır. Yok olsaydı, yerine bir varolmayan geçecektir. Değişme de , hiç olmazsa belli bir yönüyle , bir meydana gelme ile bir yok olmadır. Bölünebilir olsaydı varlık, bölümlerin arasına bir varolmayan girerdi. Yoğunlaşma ile seyrekleşmede de böyledir: Yoğunlaşma ile seyrekleşme bir maddenin az ya da çok bir bölümünün bir araya birikmesidir. Şimdi bilginin amacı ve ödevi: Varolanı düşünmektir; yanılması da: varolan içinde varolmayanı düşünmeye, bunu var saymaya kalkışmasıdır. ‘Yalnız varolan vardır ancak bu düşünülebilir: varolmayan yoktur ve düşünülemezde’. Bu Parmenides’in ana önermesidir. Varolmayan derken de Parmenides, belli bir şeyi az çok açık olarak göz önünde bulundurmaktadır: Boş uzayı. Bir de şunu belirtelim: Parmenides’in Bir olanı kendisinden önceki filozoflarda olduğu gibi, cisimsel nitelikte bir şeydir. Bunu Permenides kendi içine kapalı, birliği olan ‘küre biçiminde’ diye düşünür. Parmenides’de ilk olarak, deney bir yana bırakılıyor salt düşünme ile varlık üzerinde yalnız düşünmekle varolanın nitelikleri türetilmeye çalışılıyor. Deney hareket eden, değişen, meydana gelip yok olan şeylerin renkli bir çokluğunu karşımıza çıkarır. Parmenides ise boyuna değişen çokluk karşısında, bunun tam karşıtı olan bir şeyi kendi içine kapalı, hep olduğu gibi kalan bir birliği koyar. Çokluk bir aldanma, yanılmadır. Bu çokluğu bize gösteren e duyulardır. Onun içinde duyular da bizi yanıltırlar. Duyu algıları bilginin yanlış kaynağıdır. O tek ve gerçek varolanı kavratan ise düşünmedir, dolayısıyla bilginin doğru yoluna düşünmeyle girilir. ZENON Zenon, Parmenıdes’ın, Bir Olan’nın biricik gerçek varlık olduğu öğretisini, çokluğu ve devinimi varsaymanın düşünülemeyeceğini, böyle bir düşüncenin çelişmelere sürükleyeceğini göstermeye çalışmakla desteklemiştir. Bunu da o, çokluğa ve harekete karşı ileri sürdüğü pek ün salmış olan kanıtları ile yapmıştır (Bkz: ‘Zenon’un antinomiaları’ adlı çalışmamıza, BOBİT) . Bu kanıtlarda, sonsuz bölünebilen bir uzay ve zamanı kabul etmenin , bizi nasıl bir yığın güçlükle karşılaştırdığı gösterilmek istenilerek , şu sonuca varılır: Varolanı, bir çokluk ve devinim diye düşünürsek çelişmelere düşeriz, öyle ise ‘Varolan’ ancak BİR ve HAREKETSİZ olabilir .